2004 yılında İngiltere'nin York kentindeki Driffield Terrace'ta yapılan kazılarda ortaya çıkarılan kalıntılar, dünyanın en iyi korunmuş Roma gladyatör mezarlığı olarak kabul edilen bu alanda bulundu.
Genç bir erkeğe ait iskelet üzerinde yapılan adli tıp incelemesi, leğen kemiğindeki deliklerin ve ısırık izlerinin büyük olasılıkla bir aslana ait olduğunu ortaya koydu.
Araştırmayı yürüten adli tıp uzmanı Prof. Tim Thompson, bunun gladyatörlerin büyük yırtıcı kedilerle savaştığına dair elde edilen ilk "fiziksel kanıt" olduğunu belirtti.
"Bugüne dek Roma'daki gladyatör dövüşleri ve hayvan gösterilerine dair bilgilerimiz, tarihsel metinlere ve sanatsal tasvirlere dayanıyordu," diyen Prof. Thompson, "Bu keşif, söz konusu etkinliklerin gerçekten yaşandığını somut olarak ortaya koyuyor ve Roma'daki eğlence kültürüne dair anlayışımızı yeniden şekillendiriyor" diye ekledi.
Uzmanlar, yaraları analiz etmek için üç boyutlu 3D tarama gibi modern adli teknikler kullandı. Tarama sonuçları, hayvanın gladyatörü leğen kemiğinden kavradığını gösterdi.
İrlanda'daki Maynooth Üniversitesi'nden Prof. Thompson, ısırıkların ölüm anında gerçekleştiğini tespit ettiklerini belirterek, "Bu, gladyatör öldükten sonra gerçekleşen bir saldırı değil, doğrudan ölümüne neden olan bir olaydı" dedi.
Bilim insanları yaranın boyut ve şeklini, Londra Hayvanat Bahçesi'ndeki büyük kedilerin ısırıklarıyla karşılaştırdı. Thompson, "Bu izler, bir aslanınkilerle birebir örtüşüyor" dedi.
Isırıkların bulunduğu bölge de önemli ipuçları sundu. Prof. Thompson, "Aslanlar genellikle leğen kemiğine saldırmaz. Bu da gösteriyor ki gladyatör büyük ihtimalle dövüş sırasında yaralandı ve aslan onu kalçasından ısırarak sürükledi" diye açıkladı.
'Ölüme neden olan bir olaydı'
İrlanda'daki Maynooth Üniversitesi'nden Prof. Thompson, ısırıkların ölüm anında gerçekleştiğini tespit ettiklerini belirterek, "Bu, gladyatör öldükten sonra gerçekleşen bir saldırı değil, doğrudan ölümüne neden olan bir olaydı," dedi.
Bilim insanları yaranın boyut ve şeklini, Londra Hayvanat Bahçesi'ndeki büyük kedilerin ısırıklarıyla karşılaştırdı. Thompson, "Bu izler, bir aslanınkilerle birebir örtüşüyor," dedi.
Isırıkların bulunduğu bölge de önemli ipuçları sundu. Prof. Thompson, "Aslanlar genellikle leğen kemiğine saldırmaz. Bu da gösteriyor ki gladyatör büyük ihtimalle dövüş sırasında yaralandı ve aslan onu kalçasından ısırarak sürükledi" diye açıkladı.
26 ila 35 yaşları arasında olduğu tahmin edilen bu erkeğe ait iskelet, iki başka kişiyle birlikte gömülmüş ve üzeri at kemikleriyle örtülmüştü. Önceki analizler, bu kişinin 'Bestiarius' olarak bilinen ve vahşi hayvanlarla dövüşen bir gladyatör olduğunu gösteriyor.
York Üniversitesi'nden osteoarkeoloji uzmanı Malin Holst, 30 yıllık kariyerinde böyle bir ısırık izine ilk kez rastladığını belirtti ve ekledi:
"Bu kalıntılar, gladyatörün kısa ama oldukça zorlu bir yaşam sürdüğünü gözler önüne seriyor."
'Gladyatörlerin hayatlarına dair daha net bir tablo'
Kemiklerin yapısı, kişinin güçlü kaslara sahip olduğunu ve omuz ile omurgasında dövüş ya da ağır fiziksel çalışmaya bağlı yaralanmalar olduğunu ortaya koydu.
Holst, "Bu olağanüstü bulgular sayesinde, gladyatörlerin yaşamına dair çok daha net bir tablo çizebileceğiz," dedi.
Bulgular, PLOS One dergisinde yayımlandı. Araştırma, York gibi şehirlerde yalnızca aslanların değil, diğer egzotik hayvanların da arenalarda dövüştüğünü gösterdi. Hayvanların da hayatta kalmak için savaşmak zorunda kaldığı vurgulandı.
Uzmanlar, bu keşfin York'ta henüz ortaya çıkarılmamış bir amfitiyatro olduğu ihtimalini güçlendirdiğini belirtiyor.
Seçkin Roma liderlerinin yaşadığı kentte gladyatör dövüşlerinin, zenginliği ve gücü sergilemenin bir yolu olarak kullanıldığı düşünülüyor.
York Arkeoloji Kurumu CEO'su David Jennings, "Bu gladyatörü neyin arenaya sürüklediğini asla bilemeyebiliriz" dedi ve ekledi:
"Ama Roma'daki Kolezyum kadar simgesel bir yerden bu kadar uzakta böyle bir dövüşe dair ilk somut kanıtın bulunması gerçekten olağanüstü."